Pelet, biokütle enerjisi dönüştürülebilir enerji kapsamında değerlendirilen bir yakıttı. Doğadaki ürünlerin atıklarından elde edilmesi nedeniyle çevreci bir yapısı vardır. Ayrıca hammaddesi doğadan olduğundan dolayı arz oranı oldukça yüksek bir ürün olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat bu hammaddenin doğadan sağlanması sınırsız miktarda olduğu anlamına da gelmez. Kullanılan hammaddenin en efektif şekilde kullanılarak en yüksek verimi sağlayacak enerjinin elde edilebilmesi için belli oranlarda farklı ürünle yani melas, nişasta, bitkisel parafin, tall yağı, lignin, su gibi katkıların yapılması gerekir. Bu katkıların yanı sıra hammaddeyi kozalak, kayın ve çam gibi kanıcı özelliği yüksek ve enerji potansiyeli yüksek ürünler ile desteklenmesi pelet kalitesini artırmaktadır. Bu açıdan Pelet alırken içeriğindeki hammadde oranlarına dikkat edilmesi gerekir. 

Doğalgaz ve petrol yakıtlarına göre çok daha düşük maliyetli olan pelette hem dövizden etkilenmemesi hem de kullanılan hammaddedeki oranların değiştirilerek elde edilen enerji miktarına müdahale edilebilmesi avantaj sağlar. Ayrıca peletin kalitesi bu oranlara bakılarak ve 1 kg peletten elde edilen enerji miktarını karşılaştırılarak ölçülebilir. Hammadde ve üretim teknikleri açısından farklılık göstermekle beraber odun ve türevi maddelerin pelet haline dönüştürülmesinde bağlayıcı madde kullanımı söz konusu değildir. Diğer birtakım hammaddelerde ise belli oranlarda yardımcı bağlayıcılar (melas, nişasta, bitkisel parafin, tall yağı, lignin, su gibi) kullanılmaktadır. Bu bağlayıcılar yanıcılığın artırılması bakımından da önemlidir. Bu katkılar arasında özellikle lignin ağacın direkt kendi bünyesinde bulunması ve yanıcılığının yüksek olması nedeniyle pelet kalitesinde fark yaratan özelliktedir. 

Hammadde olarak ağaç (sert ve yumuşak ağaçlar), odun, yonga, talaş, kabuk, dal, yaprak ve benzeri orman artıkları, sap-saman (buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi), sap (ayçiçeği, mısır, pamuk, kolza gibi), kabuk-kılıf (kahve, soya, pirinç, yer fıstığı, fındık, ceviz …), meyve çekirdekleri, kağıt-mukavva vb. artığı ve çöpü, endüstriyel atıklar (prina gibi), inşaat atıkları kullanılabilmekte bu ürünlerin haricinde enerji ormancılığı ve enerji tarımı (darı, fil çimeni gibi) kapsamında yetiştirilen bir çok üründe kullanılabilir. Pelet bir tek üründen imal edilebileceği gibi birkaç ürünün (talaş, sap, saman, prina, kömür tozu gibi) karıştırılması ile de elde edilebilir. Bu çerçevede hem bağlayıcılar hem de hammadde olarak kullanılanlar olarak değerlendirdiğimizde karışımını yüksek enerjili ürünlerden elde eden peletlerin kalite bakımından da yüksek olacağını söyleyebiliriz. 

Pelet kalitesini etkileyen diğer bir detay ise kül oranıdır. Nemi alınarak yüksek basınçta sıkıştırıldığı için kül oranı %1 seviyelerindedir. Diğer bir ifadeyle; yaktığınız 1 ton peletten 10 kg civarında kül çıkmaktadır. Kömür gibi yakıtlara oranla çok düşük atık bırakan peletin çam ve kayın oranı yüksek olanlarının da diğerlerinden daha az kül bıraktığını söyleyebiliriz. Pelet alımında bu detaylara dikkat ediyor olmak hem yanıcılığı yüksek bir hammadde karışımıyla pelet alımını kolaylaştırır hem de maliyet avantajını artırmış olunur.

NOK Pelet olarak mühendislerimizin laboratuvarımızda geliştirdiği hammadde karışım oranları farklı kullanım alanlarına uygun biçimde hazırlanmaktadır. Örneğin ev sobalarında, sanayi sobalarında, ekmek üretim fırınlarında veya otel ısıtmalarında kullanılan peletlerin ihtiyaca hizmet edecek şekildefarklı kategoriler olarak üretilmektedir. AR-GE ekibimiz dünyanın yarım yüzyıldır kullandığı, Türkiye’de hala yeterince bilinmeyen ve fayda maliyet analizi bakımından oldukça avantajlı olsa da kullanımı henüz yaygınlaşmamış, bu ürünün geliştirme çalışmalarını devam ettirmektedir. Tesislerimizde üretimin tamamı kullanıcı talebini ve ihtiyacını en optimum seviyede karşılayacak şekilde üretim yapılmaktadır.