Son yüzyıldaki en önemli sorunlardan biri içinde yaşadığımız dünyanın, küresel ısınma ve çevre kirliliği tehlikesi ile karşı karşıya olmasıdır. İşte tam da bu noktada gerek doğal olarak elde edilmesi ve kullanımı neticesinde doğaya minimum zarar vermesi, gerekse uzun vadede ekonomik olması nedeniyle alternatif bir enerji kaynağı olarak ‘pelet’ karşımıza çıkmaktadır. Kelime anlamı olarak tablet, misket, yumak, topak anlamlarına gelen pelet, terminolojik olarak, genellikle küçük formda oluşturulmuş, genellikle 6-10 mm çapında ve 10-50 mm arasında uzunluğu olan, sıkıştırılmış; talaş, odun yongaları, ağaç kabuğu, zirai ürünler, ekinlerin sapları, fındık, badem, ceviz kabukları gibi doğal ürün ve atıklardan elde edilen bir yakıt türüdür. Bütün odun çeşitlerini kullanarak pelet üretilebilir. Ancak yumuşak odun türleri (ibreli ağaçlar) pelet için daha uygundur. Çünkü yumuşak odun türleri sert odun türlerinden (yapraklı ağaçlar) daha çok lignin içermektedir. Lignin doğal yapıştırıcı madde olarak odunun içinde olduğunda pelet üretiminde bağlayıcı madde olarak katkı sağlar. Pelet üretiminde herhangi bir ek katkı maddesine gerek duyulmaz. Herhangi bir katkı olmadan üretilebilen pelet, kalorifer kazanlarında, evdeki sobalarda (pelet sobası), sanayide, ekmek fırınlarında ve farklı yerlerde kullanılabilir.

Yaygın olarak kullandığımız petrol ve kömür gibi fosil esaslı yakıtlar çevresel zarar biçiminde ortaya çıkan tehlikenin gerçekleşmesini hızlandırmaktadır. Pelet, dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak kullanılmakta olup çevreye zararı çok az olan bir yakıt türü olması nedeniyle avantaj sağlamaktadır.

Peletin rutubet ortamında üretiliyor olması ve çok küçük ebatlarda sıkıştırılarak elde edilmesi nedeniyle yakıt muadillerine(kömür vb) göre yaklaşık 2 katı enerji elde edilmesi mümkün. Odun peletleri direkte odun yalıkması biçiminde elde edilen enerjiye kıyasla 4 ile 10 kat daha yoğun bir yakıttır. Bu yüksek yoğunluk (650 kg/m3) yoğun bir depolama ve uzak mesafelere uygun ve ucuz nakliyeyi sağlar. 1 MWh enerji üretmede pelete kıyasla doğal gaz 3 katı, fuel-oil 5 katı ve elektrikle ısıtma ise 10 katı kadar atmosfere CO2 salmaktadır. Bu değerler dikkate alındığında, peletle enerji üretme ve pelet kullanımı karbon kullanımı bakımından çok avantajlı bir ortam yaratmaktadır. Ayrıca kalıntı olarak karşılaştırma yaptığımızda peletin kül oranı kömürün yanması ile oluşan kül oranı (% 3 ile 20 arası) ve tarımsal bitkiler, otlar ve artıkların kül oranı (% 3 ile 10 arası) ile kıyaslandığında avantaj sağladığını görüyoruz. 

Ülkemizde pelet üretmek için yeterli hammadde kaynakları ve potansiyel bir pazar bulunmasına rağmen, henüz üretim ve kullanımı yaygın değildir. Pelet üretmek ve kullanmak hem çevre kirliliğini önlemekte hem de ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltmaktadır. Dünyadaki pelet kullanımına baktığımızda yaklaşık 40 yıldır aktif olarak kullanılan bir yakıt olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa’da, İsveç lider ülke rolünü alarak 1980 yılında pelet üretimine başlamıştır. Daha sonra diğer Avrupa ülkeleri pelet üretimine katılmışlardır. Bu gün ise Başta Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa olmak üzere dünyada yüzlerce tesiste milyonlarca ton pelet üretilmekte ve alternatif enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Türkiye yaklaşık 40 yıllık bir gecikmenin ardından son 5 yıldır aktif olarak üretim sağlayan ve talebin çok küçük bir bölümünü karşılayan üretim mevcuttur. 

NOK PELET olarak saatte 4 ton kapasiteli makinelerde günün 16 saati faaliyet gösteren tesisimizde, uzman kadromuzun ve mühendislerimizin gözetiminde, üretim yapılarak Türkiye’ nin pelet talebinin büyük bir bölümü karşılanmaktadır. 5 yıllık süreçte Orta Anadolu’da kurulacak olan yeni tesisimiz ile kapasite artışı ve Doğu - Güneydoğu bölgeleri Pelet ihtiyacının karşılanması planlanmaktadır.